Yönetmelik hükümlerine göre parselasyon yapılmadan taşınmazlarda ifraz ve tevhid yapılamaz. Ancak uygulamada daha önceki mevzuat uyarınca yada mevzuata aykırı olarak yapılan ifraz ve tevhit uygulamaları sırasında ya da maliklerce ruhsat alınması karşılığında yapılan bedelsiz terkler söz konusu olabilmektedir. Bu terklerin yeni yapılan parselasyon uygulamalarında dikkate alınması gerekmektedir. Bu husus daha önce yargı kararlarıyla kabul edilmiş bir içtihat olmasının yanında, 2019 yılında yapılan İmar Kanunu değişikliği ile yasal dayanağa kavuşmuştur. Bu nedenle, parselasyon yapılırken daha önce yapılan terklerin dikkate alınmaması halinde düzenleme ortaklık payı oranının hatalı belirlenmiş olması nedeniyle parselasyonun iptaline karar verilir.
Kapanan Kadastral Yollar İdare Adına Tescil Edilmemelidir
Parselasyon planları mevcut kadastral tapular dikkate alınarak yapılır. Parselasyon düzenleme sınırı içerisinde tapu kaydı bulunmayan kadastral yollar da bulunmaktadır. Parselasyon uygulaması sırasında bu yollar dağıtıma tabi bir taşınmaz niteliğinde görülmekte, idarelerce bu durum kendilerine taşınmaz ihdas etmek amacıyla kullanabilmektedirler. Bu nedenle düzenleme ortaklık payı oranı daha yüksek belirlenmekte, maliklerden de daha fazla kesinti yapılmış olmaktadır. Yargı kararlarıyla bu durum hukuka aykırı kabul edilmekte ve dava konusu edilen parselasyon işlemlerinin iptaline karar verilmektedir. Ayrıca 2019 yılında yapılan Kanun değişikliği ile ihdasen kapanan kadastral yolların düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınması gerektiği kuralı kanuni olarak öngörüldü. Bu nedenle kapanan kadastral yolların düzenleme ortaklık payı hesabına dahil edilmesi gerekmektedir.